TUS ek yerleşme sonuçlarını açıklandı, yaklaşık dört bin kontenjanının üç bini boş kaldı: İmkanlarımız yetersiz, bu türlü giderse çocuk tabibi bulamayacağız!

Mehmet Duran Boztepe
TUS sınavına bu yıl toplamda 26 bin 445 kişi girerken, adayların yüzde 51’i hiçbir kontenjana yerleşemedi. En çok boş kontenjana sahip uzmanlık alanı çocuk sağlığı ve hastalıkları olurken bu alanı aile hekimliği takip etti. Çocuk sağlığı ve hastalıkları kontenjanlarının boş kalması hakkında konuşan Türk Pediatri Kurumu Başkanı Özgür Kasapçopur, bir pediatristin diğer uzmanlık alanlarına göre ödemelerinin ve olanaklarının yetersiz olduğunu belirtti. Kasapçopur, “Bir doktor pek çok kez zorunlu hizmete tâbi tutuluyor. Hem uzmanlıkta hem de yan dalda zorunlu hizmet yapıyoruz. Sayımız yeterli olmadığı için sık sık görev yerimiz değişiyor. Bir yere aidiyet duyma fırsatımız dahi olmadan kendimizi başka bir hastanede buluyoruz. Uzun nöbet sürelerimiz ise bizi artık psikolojik olarak tükenmişliğe itiyor. Böyle giderse yakında pediatrist bulamayacağız” dedi.
Aile hekimlikleri hakkında konuşan Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Ahmet Kandemir Ahesen de “Mevcut yönetmelikten dolayı 6 ay aile hekimliğine gelmeyen hastadan dolayı bile ücretlerimizde kesintiler oluyor, Aile Sağlığı Merkezleri’nin (ASM) kirasını ödemekte zorlanıyoruz” ifadesini kullandı.
ÖSYM tarafından açıklanan TUS ek yerleştirme sonuçlarına göre, 4 bin 592 doktor kontenjanının 3 bin 147’si boş kaldı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Sağlık Bakanlığı’na devredilen ve adı Gülhane Tıp Akademisi olarak değiştirilen GATA’nın ek yerleştirme için açtığı 65 kontenjana yerleşebilen aday olmadı. Toplamda 152 kontenjan açan GATA’da kontenjanların yüzde 80’i boş kaldı. 61 kontenjanın açıldığı İstanbul Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi’ni ise 6 aday kazanabildi.
En fazla boş kontenjana sahip uzmanlık alanları sırasıyla çocuk sağlığı ve hastalıkları, aile hekimliği ve genel cerrahi olurken hastanelerde ise ilk üç sırayı Gülhane Tıp Akademisi, İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi paylaştı.
“Malpraktis davaları bizi yıpratıyor”
Ek yerleştirmelerde yüzde kontenjanlarının yüzde 13’ü dolan çocuk sağlığı ve hastalıkları hakkında Türk Pediatri Kurumu Başkanı Özgür Kasapçopur T24’e konuştu. Bir çocuk sağlığı ve hastalıkları doktorunun yaklaşık üç dakikada bir hastaya bakmak zorunda kaldığını belirten Kasapçopur, pediatristlerin bir günde olması gerekenden daha fazla hastaya baktığını belirtti.
Doktorların her gün farklı bir şiddet olayıyla karşılaştığını ve “zorunlu hizmet”, “düşük ücret” gibi koşulların doktorları psikolojik olarak “tükettiğini” söyleyen Kasapçopur, sözlerine şöyle devam etti:
“Yenidoğan ünitesinde bir doktor çok sayıda çocuktan sorumlu. Özellikle erken doğum sonucu bebeklerde oluşan hasarlar sebebiyle pek çok malpraktis davası var. Bu davalar bizi yıpratıyor. Öte yandan her gün farklı bir şiddet olayı ile karşılaşıyoruz. Güvenlik eksikliğimiz var. Diğer hekimlik alanlarına göre katsayımız düşük, bundan dolayı daha az ücretlere çalışıyoruz. Olanaklarımız yetersiz. Zorunlu hizmetimiz var.
Bir doktor pek çok kez zorunlu hizmete tâbi tutuluyor. Hem uzmanlıkta hem de yan dalda zorunlu hizmet yapıyoruz. Sayımız yeterli olmadığı için sık sık görev yerimiz değişiyor. Bir yere aidiyet duyma fırsatımız dahi olmadan kendimizi başka bir hastanede buluyoruz. Uzun nöbet sürelerimiz ise bizi artık psikolojik olarak tükenmişliğe itiyor. Böyle giderse yakında pediatrist bulamayacağız.”
Ahmet Kandemir Ahesen
“Bu şartlarla bir doktor adayı nasıl gelip aile hekimi olsun?”
Boş kalan kontenjanlar sıralamasında listenin başını çeken alanlardan olan aile hekimliği hakkında Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Ahmet Kandemir Ahesen T24’e konuştu. Muayene edilen hasta sayısı az olduğu takdirde kesinti uygulandığını belirten Ahesen, aile hekimliği çalışanlarının maaşlarına memurlarla eşit zam aldığını fakat Aile Sağlığı Merkezlerinin tüm giderlerinden personelin sorumlu olduğunu belirtti. Ahesen, ekonomik sebeplerden dolayı yeni Aile Sağlığı Merkezi açmanı imkânsız olduğunu ifade etti. Kira giderlerinin son bir senede yaklaşık yüzde 300 arttığını belirten Ahesen, geçen ay bir ebe hemşirenin kesintiler sonrası 37-38 bin lira civarında maaş aldığını vurguladı.
Aile hekimlerinin “ekonomik” anlamda zayıfladığını, mevcut yönetmeliğin yetersiz olduğunu belirten Ahesen, Aile Sağlığı Merkezleri hakkında şunları ifade etti;
“Yönetmeliğimiz bize problemler oluşturduğu için yaklaşık 7 ay önce değiştirildi fakat bakanlık sahadaki sorunları bilmeden hazırladığı için derdimize çare olmadı. Aile Sağlığı Merkezleri’nin kira, yakacak, su, elektrik gibi tüm giderleri orada bulunan doktor ve personele ait. Enflasyon ile giderlerimiz kar topu gibi büyüdü fakat aldığımız zam memur zammı.
ASM kiraları yaklaşık yüzde 300 arttı. Öte yandan yönetmelik vatandaşı en az her altı ayda bir bize gelip muayene olması gerektiğini diyor. Olmadığı takdirde ise bizden kesinti oluyor. Sadece bu değil, vatandaş hastaneye gidip muayene olduğu zaman da bize kesinti uygulanıyor. Güvenlik eksikliği gibi konular bu işin artık parçası oldu. Bu şartlarda bir doktor adayı nasıl aile hekimliği üzerine uzman olsun?”