
Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Kılınç, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği sınırların çok üzerinde hava kirliliği tespit edilen İzmir’de, kirleticilere yönelik acil eylem planı yapılması gerektiğini söyledi. DSÖ verilerine göre, PM 2,5 olarak tanımlanan partikül maddenin günlük metreküpte 25 mikrogramdan fazla olmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kılınç, “İzmir’de bu değer, ocak ayından bu yana her gün 4-5 kat daha fazla, yani 100-125 mikrogram arasında ölçüldü” dedi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, tıp fakültesi son sınıf öğrencileri ile birlikte Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Bilim İletişimi Ofisi tarafından 81 ilde düzenlenen Bilim Kafe etkinliği kapsamında Balçova Emekli Astsubaylar Dernek Lokali’ni ziyaret etti. Prof. Dr. Kılınç, burada yaptığı konuşmada sigara kullanımı ve hava kirliliğine karşı uyarılarda bulundu. Hava kirliliğinin ‘sessiz bir katil’ olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kılınç, “İzmir, DSÖ’nün izin verdiği sınırların 4-5 kat üzerinde hava kirliliğine sahip. Tüm ilçelerde benzer durum var, güvenli bir alan yok. Bu nedenle sadece bireysel önlemler yetmez; kirleticilere yönelik topyekun bir eylem planı hazırlanmalı. Endüstriyel gazlar, orman yangınları ve kirletici toz üreten sanayi tesisleri kontrol altına alınmalı” dedi.
4-5 KAT FAZLA
İzmir’de, kirleticilere yönelik acil eylem planı yapılması gerektiğini söyleyen ve DSÖ verilerine göre, PM 2,5 olarak tanımlanan partikül maddenin günlük metreküpte 25 mikrogramdan fazla olmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kılınç, “İzmir’de bu değer, ocak ayından bu yana her gün 4-5 kat daha fazla, yani 100-125 mikrogram arasında ölçüldü” ifadelerini kullandı.
‘BİLİMİ HALKLA BULUŞTURUYORUZ’
Prof. Dr. Kılınç, üniversitelerde yapılan bilimsel çalışmaların halkla buluşmasının önemine değinerek, “Çalışmalar kitaplarda kaldığında halkın işine yaramıyor. Bilimi halkla buluşturmak adına buradayız. Bugün aramızda kısa süre sonra hekim olacak öğrencilerimiz var. Anket yaparak vatandaşların sağlığını tehdit eden unsurları öğreniyor, önerilerde bulunuyorlar. Ben de katılımcılara ‘Hepimizin yaşamını tehdit eden bir katil ve hırsız var. Ne olduğunu biliyor musunuz?’ diye sordum. Sigaradan bahsettiğimi anladılar. Kendi hikayelerini anlattılar. Akciğer kanserinden ölen, bacağı kesilen insanlardan bahsettiler. Sigaranın sinsi bir düşman ve yaşamdan çalan bir hırsız olduğunu konuştuk. Bana merak ettiklerini sordular. Bunun bir bağımlılık ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu, nikotinin çarpıtılmış düşüncelere yol açtığını anlattım” dedi.