Aşırı susama ve idrara çıkma bu hastalığın belirtisi olabilir – CİSAMER
Cisamer | Doğru Haber, Doğru Yaşam
8 Temmuz 2025 - Salı
Sağlık

Aşırı susama ve idrara çıkma bu hastalığın belirtisi olabilir

15views

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, aşırı susama ve sık idrara çıkma gibi belirtiler çoğu zaman diyabet ile ilişkilendirilse de, bu şikayetlerin altında diyabetes insipidus gibi farklı hastalıklar da yatabiliyor. Kandaki şeker düzeylerinden bağımsız, nadir görülen bu hastalık, yüksek sıcaklıklarda tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Erol, diyabetes insipidus hastalığında böbreklerin suyu tutamaması nedeniyle, kişilerin gün boyunca litrelerce su içmesine rağmen yoğun susuzluk hissi yaşadığını ve çok sık idrara çıktığını kaydetti.

Erol, kişilerin idrar miktarının 10 litreyi aşabildiğine değinerek, “Diyabetes insipidus, yorgunluk, halsizlik gibi belirtiler de verebilir. Aşırı idrar çıkışı, aşırı su içme isteği, çocuklarda gelişme geriliği veya alt ıslatma gibi belirtiler özellikle sıcak havalarda veya yeterli sıvı alınamadığında ciddi su kaybına ve hatta hayati tehlikeye yol açabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Diyabetes insipidus’un santral (nörojenik), nefrojenik ve psikojenik olmak üzere üç ana nedenine işaret eden Erol, beyindeki hipotalamus veya hipofiz bezinde antidiüretik hormon üretiminin yetersizliğinin santral tipi tetiklediğini, bazı ilaçlar ya da genetik bozukluklar nedeniyle böbreklerin bu hormona yanıt verememesinin ise nefrojenik tipe yol açtığını aktardı.

Erol, “Bazı durumlarda da ADH üretimi ve böbrek yanıtı normaldir. Ancak birey psikolojik nedenlerle aşırı su içer ve bu fazla sıvı, doğal olarak idrar çıkışını artırır. Genellikle psikiyatrik hastalıklarda, özellikle şizofreni, obsesif kompulsif bozukluklarda görülür. Uzun süreli aşırı su içimi ADH salınımını baskılayarak tabloyu daha da karmaşıklaştırabilir.” bilgisini paylaştı.

-Tanı ve tedavi süreci dikkatle yürütülmeli

Tanı için günlük idrar miktarı, idrar yoğunluğu, kan sodyum düzeyleri ve gerekirse susuzluk testi gibi yöntemlerin kullanılabileceğini aktaran Erol, tanı sonrası ise altta yatan nedenin belirlenebilmesi için beyin görüntülemesi gibi ileri tetkiklerin yapılması gerektiğini ifade etti.

Erol, santral diyabetes insipidus’ta eksik olan ADH hormonunun, burundan sprey ya da tablet formunda verilen ilaçlarla yerine konulabildiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

“Tedaviyle hastaların yaşam kalitesi hızla düzelir. Nefrojenik tipte ise altta yatan nedenin tedavisi, tuz kısıtlaması ve bazı idrar söktürücü ilaçlar faydalı olabilir. Psikojenik polidipsi tedavisinde ise temel yaklaşım, su içme davranışının düzeltilmesidir. Bu hastalar genellikle bir psikiyatri uzmanı ile birlikte izlenir. Davranışsal terapi, psikoeğitim ve altta yatan şizofreni ve OKB gibi psikiyatrik durumun tedavisi önemlidir. Ani su kısıtlaması, sodyum düzeylerini hızla yükseltebileceği için risklidir, hidrasyon dikkatle planlanmalıdır.”

Leave a Response